Makaleler

Borcun Taksitle Ödenmesi

Takip konusu borç kesinleştiğinde borçlu çeşitli sebeplere dayanarak borcunu ödemek isteyebilir. Çünkü haczedilen malları satışa çıkarıldığı zaman piyasa rayiç bedelinden daha düşük bedelle satılması mümkündür. Oysa borçlu borcunu taahhüt edilen tarihte nakit olarak veya karşılıklı anlaşma durumunda taksitle ödeyebilir. Taksitle ödeme iki şekilde olabilir. Takip kesinleşmiş olmasına rağmen haciz işlemi yapılmamışsa, hacizden önce taksitle ödeme yapılabilir ya da haciz konulduktan sonra taksitle ödeme gerçekleştirilebilir. Her iki durumda da satış yapılmaz ve bu yöntem her iki taraf için de avantajlıdır.

1) Hacizden Önce Taksit Yöntemi

Borçlu henüz haciz konulmadan önce alacaklıya borcun taksitlere bölünerek ödenmesi noktasında teklifte bulunabilir. Ancak hacizden önce taksit kanunla düzenlenmediği için alacaklı bu teklifi kabul etmek zorunda değildir. Teklifin geçerliliği alacaklının kabulü ile mümkündür. 

a) Taksitle Ödeme Sözleşmesi

Henüz haciz tatbik edilmeden, fiili hacze gidilmiş olsa da haciz işlemi gerçekleştirilmeden borçlu ile alacaklı borcun taksitle ödenmesi için anlaşabilirler. Bu durum icra müdürü tarafından tutanak altına alınır. İcra müdürü, borçlu ve alacaklının imzası ile taksit sözleşmesi yapılmış olunur. Borçlu ile alacaklı taksit konusunda anlaşabilecekleri gibi borcun tamamının ileri bir tarihte ödenmesi için de anlaşabilirler. Hacizden önce yapılan taksit sözleşmesi için mutlaka alacaklının rızası gerekir. Taraflar arasında taksit miktarı ve tarihleri istedikleri gibi kararlaştırılır. Taksit anlaşmasına uygulamada taahhütname de denir. Taksitlerin ihlali durumunda cezai sonuç gündeme gelir. Ödemeyi ihlal eden borçlu geçerli bir sebebi yoksa alacaklının şikâyeti ile üç aya kadar tazyik hapsi ile yargılanır. Tazyik hapsi verilebilmesi için Yargıtay’ın bazı şartları vardır. Örnek olarak Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2010/5910 Esas, 2010/6299 Karar sayılı kararında “"111. madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir." hükmü ile müeyyide altına alınmıştır. Dosya kapsamına göre borçlu hakkında Sinop İcra Müdürlüğünün 2007/10814 sayılı dosyasında yürütülen takip sırasında düzenlenen 20.6.2008 tarihli tutanağın ilk kısmında borçlunun icra kefilliğinin kabul edildiğine dair tarafların imzalarının bulunduğu, oysa aynı tutanağın ikinci kısmında yer alan taahhüdü içeren kısımda alacaklının kabulünü içerir imzası bulunmamaktadır. Benzer bir konuda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.02.2001 tarih, 2001/8-19 ve 2001/26 sayılı kararında, "Taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur... "Hal böyle olunca, icra dosyası içerisindeki taahhütnamenin geçerli olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.” şeklinde karar vermiştir. Kararda da görüleceği üzere bu taahhütnamenin içeriği, tarafların imzası, taahhütler arası faiz, taksit miktarı, ödeme tarihleri ve diğer tüm masraflar açıkça doğru olarak gösterilmelidir aksi takdirde taahhütname ihlaline dayanarak borçlu hakkında tazyik hapsine hükmedilmeyecektir. Taahhütnameye uygun şekilde borçlu düzenli olarak taksitlerini öderse takibe devam edilip haciz istenemez ancak taksit sözleşmesi devam ettiği sürece haciz isteme süresi de işlemez yani haciz istenmediğinden dolayı icra dosyası kendiliğinden düşmez. Taksit sözleşmesinin bitiminden sonra süreler kaldığı yerden itibaren işler.

2) Hacizden Sonra Taksitle Ödeme Yöntemi

Hacizden sonra borçlu taksitle ödeme yapmak istiyorsa iki seçeneği mevcuttur. Borçlu, İcra İflas Kanunu’nun 111. maddesinde düzenlenen anlamda bir taksitle ödeme teklif ediyorsa alacaklının kabulü veya sözleşme olmaksızın borcunu taksitle ödeyebilecektir. Ancak bu madde kapsamındaki taksit yapılabilmesinin şartları ve sınırları vardır. Şöyle ki;

a) Borçlunun malları haczedilmiş ancak satış talep edilmemiş olmalıdır.

b) Haczedilen mallar alacaklının alacağına yetecek kadar olmalıdır.

c) Her taksit borcun dörtte birinden aşağı olmamalı ve ilk taksitin derhal ödenmesi gerekmektedir. 

d) Taksitler en geç aydan aya verilmeli ve taksit sayısı üç ayı geçmemelidir.

Yukarıda şartları taşımayan bir taksit teklifi icra dairesince kabul edilemeyecek ve icra takip işlemlerine devam edilecektir. Taksit teklifi usulüne uygunsa ve kabul edilse dahi haczedilmiş mallar muhafaza altına alınabilir ancak satış istenemez. Borçlu bu taksitlerden birini veya birkaçını zamanında ödemez ise takibe devam edilip satış istenebilir. Yine geçerli mazereti olmayan borçlu için alacaklının icra mahkemesine şikâyeti ile borçlu üç aya kadar tazyik hapsi ile yargılanır. Borçlunun bu noktadan sonra yapabileceği tek şey borcunun tamamını icra dairesine ödeyerek tahliyesini sağlamaktır. İcra İflas Kanunu 111. maddesi taksit teklifi içeriği ve vade imkânları dar olmasından dolayı çok fazla tercih edilmese de borçlu için avantajlı olabilir. Ancak borcun tamamını bu kadar kısa sürede ödeyemeyecek olan borçlu haciz sonrasında, haciz öncesindeki gibi bir taksitle ödeme sözleşmesini alacaklıya sunabilir. Alacaklı kabul ederse 111. madde kapsamındaki koşullar olmadan sözleşme kurulmuş olur ve taahhütnamenin tüm hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Satış (Paraya Çevirme) 

Alacaklı alacağını icra takip işlemlerine rağmen elde edememesi üzerine haczedilen malları sattırarak alacağına kavuşur. Haczedilen taşınır veya taşınmazın alacaklıya devri kural olarak kabul edilmemiştir. Malların satılarak paraya çevrilmesi ile alacağını elde etmesi kabul edilmiştir. Ancak haczedilen şey para ise zaten bu durumda satışa gerek olmaksızın para alacaklının hesabına aktarılır. 

a) Satış talebi ve satış isteme süresi: Satış kural olarak alacaklının talebi üzerine yapılır ancak İcra İflas Kanunu’nun 113. maddesi gereği satış borçlu tarafından da talep edilebilir. İstisnai olarak da talep edilmeden icra müdürü, haczedilen malın muhafaza altında kaldığı sürece değeri düşecekse ve muhafazası mümkün değilse talep olmadan satılmasına karar verebilir. Örnek olarak raf ömrü kısa olan meyve, sebze, et ürünleri kısa sürede bozulacağından bu mallar haczedilmişse, icra müdürü satışına talep olmaksızın karar verebilir. Haciz istinabe yolu ile yapılmışsa satış talebi takibin yapıldığı icra dairesinden istenir. Takibin yapıldığı icra dairesi satışa karar verdikten sonra satış işlemleri için tekrar istinabe yoluna gider. Örnek olarak İstanbul Çağlayan İcra Dairelerinde icra takibi başlatılmış olsun ancak borçlunun İzmir’deki taşınır mallarına haciz işlemi tatbik edilmişse bu işlemler İzmir İcra Daireleri aracılığıyla yapılmış olunur. Satış isteme süresi ise taşınır mallar ve alacaklar için kesin haczin uygulanmasından itibaren 6 ay, taşınmazlar için 1 yıldır. Bu süreler içinde satış istenmez ise hacizler düşer bu yüzden haciz taleplerinin tekrar edilmesi gerekir.

A) Taşınır Malların Satılması

İcra dairesi alacaklının satış talebinden itibaren iki ay içinde taşınır malları satmak zorundadır. Yetişmemiş mahsuller borçlunun muvafakati olmadan satılamaz. Taşınır mallar kural olarak açık artırma yolu ile satılır. Bazı hallerde pazarlık yoluyla satış da mümkündür.

1) Açık Artırma Yolu İle Satış

Satışın yapılacağı yer, gün, saat icra dairesince elektronik ortamda ilan edilir. Eğer taşınırın değeri yüksek ise icra müdürü ilanın gazetede yapılmasına karar verebilir. İlanın içeriği İcra İflas Kanunu 114. maddesine uygun yapılmalıdır aksi takdirde asgari unsurları bulunmayan ilan, ihalenin feshine konu olabilir. Taşınır malların satışına katılabilmek için kural olarak teminat yatırılması zorunluluğu yoktur ancak elektronik ortamda teklif verecek olan alıcılar için teminat gösterilme zorunluluğu vardır. İlanda asgari unsurlar bulunduğundan taşınıra ilişkin daha fazla bilgi almak isteyen alıcılar artırma şartnamesini inceleyebilirler. 

a) Açık Artırmanın Yapılması: Açık artırma ilanda belirtilen yer, gün ve saatte icra müdürü, yardımcısı veya kâtiplerince yapılır. Açık artırma öncelikle elektronik ortamda teklif verme süreci ile başlar. Elektronik ortamda teklif verme, birinci artırma tarihinden on gün önce başlar, artırmanın yapılacağı günden önceki gün sona erer. Elektronik ortamda verilecek teklifler hacizli malın belirlenmiş değerinin yüzde ellisinden aşağı olamaz. Ayrıca hacizli malın değerinin yüzde yirmisi oranında teminat gösterilmek zorundadır. Malın değeri haciz tutanağında yazan değerdir eğer gerek görülürse malın değeri için bilirkişiye başvurulur. Örnek vermek gerekirse 5.000 TL’lik bilgisayar için en az 2.500 TL teklif verilebilir ve 1.000 TL’de teminat yatırmak gerekir. Bu şekilde yapılan artırma sonucunda malın değerine göre en yüksek teklifi veren kişiye mal ihale edilir. Elektronik ortamda artırma sona erdikten sonraki gün fiziki olarak ilan edilen yerde toplanılır. Satışa çıkarılan mal 3 kez bağırılır ve en yüksek teklif değerlendirilerek mal ona ihale edilir. Eğer elektronik ortamda veya toplanılan yerde yukarıdaki şartları sağlayan bir teklif verilmez ise ikinci artırmaya geçilir. Taşınırın ilk artırmada satılabilmesi için ileri sürülen teklif taşınırın tespit edilen değerinin yüzde ellisi ile satış giderlerini karşılaması gerekir aksi halde satış ihale edilmez. İkinci artırma da birinci artırmada uygulanan usuller ile yapılır. İstisna olarak altın veya gümüş gibi eşyalar kıymetlerinden aşağı bir bedelle satılamazlar yani yüzde elli şartı burada geçerli değildir. İkinci artırma sonucunda alıcı çıkmaz ise veya yukarıda şartlar sağlanamazsa satış talebi düşer. 

b) Satış Bedelinin Ödenmesi 

Açık artırmada en fazla teklifi verene mal ihale edilmiş sayılır ancak satış bedeli ödenmedikçe taşınır mal ihaleyi alana teslim edilmez. Alıcı bedeli peşin olarak ödemesi gerekir eğer ödemez ise kendisine mal teslim edilmez ve icra müdürü alıcıya ödeme yapması için 7 günlük süre verir bu süre hak düşürücü süredir. İhaleye katılıp da daha sonra bedeli ödemeyen alıcı teklif edilen bedelle son ihale bedeli arasındaki oluşan fark, zarar ve faizlerden sorumludur bu bedeller varsa teminattan alınır. 

2) Pazarlık Yolu İle Satış

İcra İflas Kanunu’nun 119. Maddesi uyarınca aşağıdaki hallerde satış pazarlık suretiyle yapılabilir:

1 – Bütün alakadarlar isterse, 

2 – Borsa veya piyasada fiyatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse, 

3 – Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet verilirse, 

4 – 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen haller bulunursa, 

5 – Mahcuz malın tahmin edilen değeri (2021 yılı için 6.080 TL) geçmezse.

Bu haller dışında icra müdürlüğünün pazarlıkla satış yapabilmesi yetkisi yoktur. Pazarlık yolu ile satış da peşin para ile yapılır. Bu satış herhangi bir şekil şartına bağlı olmamakla birlikte icra memuru bir satış tutanağı düzenlemelidir. 

 

Paylaş
Yorumlar
Yorum Yap
© Tüm Hakları Saklıdır 2023 | Coşkun & Yıldırım Hukuk Bürosu